Patateste siyah siğil Hastalığı (=Siyah Kabuk) “Thanatephorus cucumeris”
Hastalığın etmeni yıllarca Rhizoctonia solani olarak adlandırılmaktaydı. Yeni araştırmalar sonucu hastalık etmeni Thanatephorus cucumeris’dir.
Nasıl bir hastalıktır ?
Thanatephorus cucumeris; pek çok toprakta yaygın olarak bulunur ve pek çok bitkide hastalık yapar. Patates bitkisinde değişik simptomlara neden olur. Tohumluk patates yetiştiriciliğinde en fazla zararı, yumrular üzerinde sklerotlar görüldüğünde ortaya çıkar. Bu sklerotlardan dolayı hastalık siyah kabuk olarakta bilinir. Sklerotlarla bulaşık tohumluluk yumrularda çıkış problemleriyle karşılaşılmaktadır.
Belirtileri nelerdir ?
Siyah kabuk, hastalığın en iyi bilinen simptomudur. Bu simptom (belirti) yumrular üzerinde siyah kabuk benzeri yapılarla karakterize edilir. Bunlar genellikle yumrular yıkandıktan sonra daha da belirgin bir şekilde göze çarparlar. Yıkanma ile yumru üzerinden uzaklaştırılamamalarına rağmen parmak tırnağı ile yumru üzerinden kolaylıkla koparılabilirler.
Siyah kabuk hiflerin yoğunlaştığı küçük parlak gri yastıkçıklar şeklinde başlar. Bu yastıklar yumru üzerinde yayılır ve birkaç gün içinde siyah bir görünüm alırlar. Siyah kabuğun farklı formları vardır. Genellikle tek bir sklerot 1 – 5 mm çapında ve 1 – 10 mm uzunluğundadır. Fakat bazen tüm yumru veya yumrunun bir kısmı siyah bir sklerot kitlesiyle kaplanabilir. Bitkinin toprak üstü aksamını (pür) öldürmek için kullanılan kimyasallar siyah kabuk oluşumunu teşvik eder.
Genç sürgünlerin toprak altındaki kısımlarından etmen enfeksiyon yapar. Bu kısımlarda kırmızımsı kahverengi – gri lekeler oluşur ve lekeler belirgin bir şekilde çökük olarak görülürler. Lekeler üzerine bir büyüteçle bakıldığında koyu kahverengi hifler görülür. Bitkinin toprak altı kısımlarında enfekte olmuş alanlar arasında kahverengi bir hat (çizgi) olarak etmenin hifleri göze çarpar. Lekeler sürgünlerin tüm gövdesini çepeçevre kuşatır ve sürgünlerin ölümüne neden olur. Enfekteli bölgenin alt kısmında yeni sürgünler oluşmaya başlar. Bu sürgünlerde enfekte edilirlerse bitki daha fazla sürgün oluşturmaya çalışır. Bu durum birkaç kez tekrarlanır. Şiddetli enfeksiyon durumunda sürgünler çıkışı başaramayacak kadar zayıf ve cılız olurlar veya zayıf çıkışlar olur. Bu gibi çıkışlar düzensiz çıkışlara neden olurlar.
Bitkinin gövde ve stolonlarıda enfekte edilirler. Gövde enfeksiyonu bitkilerde gelişme geriliğine neden olur. Enfekteli bitkilerin üst yapraklarında rozetleşme ile beraber sararma göze çarpar. Bu şekildeki bitkiler erken ölüme maruz kalırlar. Bitkinin gövdesini kuşatan lekeler hidrokarbonların stolonlarla taşınmasını tahrip eder. Buda havai yumruların oluşmasına neden olur. Aynı zamanda lateral sürgünlerde (stolonlarda) şişe şekilli yumrular oluşur. Eğer stolonlar uç kısımlarından enfekte olurlrsa ölürler. Gövde ve stolon enfeksiyonları patates de yumru veriminde azalmaya neden olur. Gövdeye yakın yumru oluşumuna neden olarak stolanların dallanıp çoğalmasını teşvik ederler. Bunun sonucunda da toprağın hemen yüzeyinde bozuk şekilli yumruların oluşumuyla meydana gelen ve yuvayı andırır bir görünüm göze çarpar. İyi bilinen bir simptom da bitkilerin kök boğazında ve bitkilerin toprakla temas eden kısımlarında misel örtüsünün oluşmasıdır.
Hastalığa yakalanan bitkiler…
Thanatephorus cucumeris enfeksiyona yakalanıp ve gelişmesini sürdüren yumrularda büyük uyuza benzeyen lekeler oluşur. Bu enfeksiyon enfekteli bölgenin gelişimini geciktirir ve bunun sonucunda yumrular deforme olurlar. Aynı zamanda yumrularda çatlaklar veya çukurluklar meydana gelir. Fungus toprakta ve yumrularda sklerot halinde yaşamını sürdürür. Fungus aynı zamanda toprakta ölü bitki hücrelerinde miselyum olarak yaşamını sürdürür. Patojenin topraktaki yoğunluğu bitkisel üretimin yapılmadığı süreçte hızlı bir şekilde azalmaktadır. En çok zarar 10 0C nin altında ki sıcaklıklarda görülmektedir. Çünkü bu sıcaklık derecelerinde filizlerin toprak yüzeyine çıkışı uzun bir zaman periyodu içinde gerçekleşmektedir. Bundan dolayı da fungus bitkinin toprak altı organlarını enfekte etmesi için büyük bir fırsat yakalamış olmaktadır. Bununla beraber düşük sıcaklıkta toprakta antagonist aktivitesi çok azalmaktadır. Bitkinin toprak üstü organlarında klorofil teşekkül etmeye başladığında bitki dokularının patojene karşı hassasiyeti hızlı bir şekilde azalmaktadır. Patojenite bakımından izolatlar arasında farklılıkar vardır. Fungusun pefect döneminin adı; Thanatephorus cucumeris tir.
Mücadele
Kültürel Mücadele
1- Temiz tohum kullanılmalıdır. Kabuklarında sklerot bulunan yumrular tohumluk olarak kullanılmamalı,
2- 100 C nin altında ki toprak sıcaklığında dikim yapılmamalı,
3- Kısa süreli rotasyon enfeksiyon riskini arttırdığı için tercih edilmemeli,
4- Depolanacak yumrular üzerinde toprak kalıntısının bulunmamasına dikkat edilmeli,
5- Kimyasal pür öldürücüler yumrularda sklerot oluşumunu teşvik ettiği için kullanılmamalı, (Pür: Bitkinin güçlü gelişmiş toprak üstü vejetatif aksamı)
6- Hastalıklı bitki artıkları yakılarak veya toprağa derince gömülerek imha edilmeli,
7- Yabancı ot mücadelesi iyi yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Ülkemizde genellikle yumrular için tohum ilaçlaması yapılmaktadır. Hastalığın yoğun olarak görüldüğü yerde ilaçlamanın tek başına işe yaramadığını belirtmek gerekir.
Biyolojik Olarak Mücadele
Çeşitli araştırmalara göre, Trichoderma harzianum adlı fungusun hastalığı engellediği yönünde olumlu sonuçlar vermiştir. Bence kimyasalı denemektense Bu fungusun ürünlerini denemeye tercih ederim. Yurt dışı ülkelerinde 1999 yılından beri üreticiler^bu mantarı kullanmaktadır. Ülkemizde yerli firmalar üretiyor mu bilemiyorum ama bazı firmalar aracılığıyla ithal olarak getirilip satışa sunulmaktadır. Kültürel ve Biyolojik mücadeleyi entegre olarak uyguladığınızda hastalığa karşı başarı elde etmiş olursunuz !
DENEMEKTE FAYDA VAR !
Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?
Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !
Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.
Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁