Nasıl bir hastalıktır ?
Bu hastalık tamamen farklı iki formda meydana gelir. Bunlar çiçek enfeksiyonu ve meyve enfeksiyonu olarak isimlendirilir. Bu hastalığa 3 tür neden olur. Fungus zincir şeklinde birbirine asılı, limon biçimindeki konidilerine göre Monilia olarak isimlendirilir. Hastalık etmeninin taksonomik kategorideki yeri aşağıda olduğu gibidir.
Domain: Eukaryota
Kingdom: Fungi
Phylum: Ascomycota
Subphylum: Pezizomycotina
Class: Leotiomycetes
Subclass: Leotiomycetidae
Order: Helotiales
Family: Sclerotiniaceae
Genus: Monilinia
Species: Monilinia fructigena, Monilinia laxa, Monilinia linhartiana
Monilinia fructigena : Yumuşak çekirdekli meyvelerde monilya
Monilinia laxa: Sert çekirdekli meyvelerde monilya
Monilinia linhartiana: Ayva monilyası
Eşeysiz dönemleri Monilia olarak bilinmektedir. Monilia hastalıkları her iki formda da çok tehlikelidir. Monilia, çiçek infeksiyonları için özellikle vişne ve kayısı çok duyarlıdır. Meyve infeksiyonları ise belirli elma, armut çeşitleri, şeftali ve büyük meyveli eriklerde görülür.
Uluslararası yaygın isimleri:
- English: blossom blight [teleomorph]; blossom blight of fruit trees; blossom wilt; fruit canker; spur blight; spur canker; twig blight; twig canker; wither tip
- Spanish: momificado; momificado de las frutas; podredumbre de las frutas; pudricion café de la manzana; pudricion café de la pera; pudricion café del chabecano; pudricion café del durazno
- French: brulure des rameaux du cerisier; brulure sclerotique du cerisier; monilia des arbres fruitiers; moniliose des arbres fruitiers; mycose des arbres fruitiers à noyau; pourriture brune des arbres fruitiers; rot-brun des arbres fruitiers
- Germany: Bluetenduerre: Kern- und Steinobst; Braunfaeule: Kern- und Steinobst; Fruchtfaeule: Kern- und Steinobst; Polsterschimmel: Kern- und Steinobst; Zweigduerre: Kern- und Steinobst; Zweigduerre: Obst
Çiçek infeksiyonu nasıl olmaktadır ?
Bulaşma çiçeklenmeden önce, esnasında veya kısa süre sonra çiçek organlarında meydana gelir. Yalnız açan çiçekler enfekte olur. Fungus bitkiye yumurtalık tepeciği, erkek organları veya çiçek yapraklarından girer. Çiçek sapı yolu ile dala geçer ve dal içinde ilerleyerek doğrudan doğruya enfekte edilmemiş çiçekleri hastalandırır. Hasta çiçek sararır ve birkaç gün içinde kahverengileşerek kurur. Ölen çiçekler dökülmezler ve uzun süre dallarda asılı kalırlar o yüzden halk arasında mumya hastalığı da denmektedir. Hastalanan dallar kurur. Böyle dalların kabuğu kaldırıldığında odun kısmının kahverengileştiği görülür. Uygun hava koşullarında çiçeklenme sonrası konidiler ağaçlara ulaşacak olursa çok genç meyveleri enfekte edebilir. Bu tip meyveleri sonraları siyahlaşmış ve mumyalaşmış olarak dallarda asılı görmek olasıdır.
Çiçeklenme süresi dal kurumaları için kritik zamanı oluşturmaktadır. Eğer ağaç kritik çiçekleneme periyodunu sağlam olarak geçirebilirse, artık ağaç için hastalanma sorunu ortadan kalkar. Tekrar ancak olgun meyveler hastalanabilir. Bu da meyvelerin yağışlı havalarda yumuşaması sonucu üzerilerinde ince çatlaklar meydana gelirse olur. İnfeksiyon olabilmesi için çiçeklenme zamanında yağışların bol olması gerekir. Soğuk ve yağışlı havalar çiçeklenme periyodunu uzatarak ağaçlar uzun süre hastalık etmeninin etkisine açık bırakır. Ayrıca yağmurlar ile doğal şekilde yumurtalık tepeciği üzerinde var olan infeksiyonu önleyici maddelerin yıkanması veya bitki dokusunun su oranını artırarak bunların etkilerini azaltması söz konusu olabilir. Çiçeklerin ölümünden kısa bir süre sonra üzerlerinde oluşan konidiler çiçeklenmenin yavaş olduğu yerlerde yeni açan çiçekleri enfekte ederler.
Çiçek enfeksiyonun da nelere dikkat edilmeli ?
Fungus ölü çiçekler ve dal kısımları üzerinde gelecek ilkbahara kadar canlı kalır. Konidiler rüzgar yardımıyla yeni açan çiçekler üzerine taşınır. Konidilerin taşınmasında böcekler de rol oynar. Bu arada çiçeklenme zamanı yukarıda anlatılan şekilde geçecek olursa tekrar çiçek ve dallar kurur. Ağacın aynı hastalığın saldırısına yıllar boyu dayanamayacağı açıktır. Yumuşak çekirdekli meyvelerde Monilia çiçek enfeksiyonu büyük öneme sahip değildir. Yağışlı havalarda çiçeklenme süresi uzarsa elmada ve seyrek olarak armutta çiçek enfeksiyonu görülür. Fungus çiçek demetinin ve sürgün üzerinde bu kısmı sınırlayan alanı kurutur. Böylece sürgün üzerindeki yapraklar kahverengileşir ve kururlar. Genellikle fungus elma ve armutta ağaç kısmına girmez. Hastalık bazen aynı anda bütün ağacı kurutabilir. Fakat bu gibi kurumalar soğuk ve ilaçlamadan da ileri gelebilir. Bu son iki nedenden Monilia ölümünü ayırmak için meyve ve sürgün dalları kontrol edilir. Çünkü fungus sadece meyve dallarında bulunur. Şeftalide özellikle meyve mumyalarından oluşan konidiler ile meydana gelen çiçek enfeksiyonuna engel olmak gerekir. Dallarda asılı kalan mumya meyvelerin kışın toplanarak imha edilmelidir. Şeftali çiçekten kısa süre önce bakırlı ilaçlara karşı duyarlı olduğundan Amerika da çiçeklenmeden önce ve çiçeklenme sırasında ıslanabilir kükürtlü preparatları ile yapılan çalışmalar başarı sağlamıştır. Meyveler bu dönemde sertleştiği için fungus enfeksiyonu yapamaz.
Meyve monilyası nasıl olmaktadır ?
Meyve üzerindeki bir yaradan veya sağlam meyvenin hasta meyveye değdiği kısımdan hastalık başlayarak bütün meyveyi sarar. Meydana gelen kahverengi bir çürüklük lekesidir. Lekenin etrafında açık kahverengi bir halka oluşur. Çürüklük meyve etinin içine doğru gelişir, fakat çukurlaşmaz. Lekelerin üzerinde konidi kümeleri meydana gelir. Spor yatakları başlangıçta konsantrik olup sonraları bu şekilleri kaybolur. Hastalıklı meyve mumyalarını oluştururlar. Patojen bunlar içinde kışı canlı geçirir ve ilkbaharda çiçekleri veya daha sonra meyveleri enfekte ederek konidileri oluştururlar. Hastalık etmeninin hayat devri aşağıda şematik olarak verilmiştir.
Fungusun (Mantarın) Yaşamı:
Kışlayan bir meyve mumyası üzerinde iki yıllık bir depolamadan sonra Apothecium gelişir. Bunun içinde oluşan ascusta redüksiyon bölünme sonucu her ascustan 8 haploid ascospor meydana gelir. Aktif fırlatılan askospor bir yaradan meyveyi infekte eder ve bu infeksiyon yerinden çürüme başlar. Çürük yerin üzerinde konsantrik halkalar içinde konidi yatakları meydana gelir. Burada konidi taşıyıcıları üzerinde bir hücreli konidiler zincir şeklinde çözülür ve rüzgâr yardımıyla yayılarak yeni enfeksiyonları yaparlar. Konidi oluşumu (asexuel gelişme siklusu) vejatasyon periyodu sırasında uygun koşullarda kısa zaman aralıklarında birçok defa tekrarlanır. Enfekteli meyveler meyve mumyası olarak kısmen ağaçta asılı kalırlar. Orada kışlarlar ve ilkbaharda yeni konidiler oluştururlar. Ağaçlarda kalan mumya meyveler ilkbahar ve yazın yeni enfeksiyon için çıkış noktasıdır. Fungusun sexuel gelişmesinin başlaması için meyve mumyalarının toprağa düşmesi gerekir. Orada iki yıllık bir beklemeden sonra apotheciumlar oluşur.
Mantarın yayılması nasıl olmaktadır ?
Meyvelerin duyarlılığı olgunlaşma ile ani olarak artar. Nemli havalar hastalığı kolaylaştırır. Meyve çürüklüğü, ayrıca tek yönlü azot (N) gübrelemesiyle de hızlandırılır. Fazla gübre verilmesi de zararlı etki yapar. Yere dökülen meyve mumyaları üzerinde genellikle iki yıl sonra mantar şeklinde fruktifikasyon organları gelişir. Bunlar içinde ascosporlar oluşur. Bunlarda enfeksiyon yapabilirler. Yalnız bunlar fungusun bir vejetasyon döneminden diğerine geçmesinde konidi meydana getiren mumyalar kadar öneme sahip değillerdir. Meyve bahçesi içinde çürüklük etmenin yayılması çürük meyveler üzerinde oluşan konidilerin rüzgâr, yağmur damlaları veya böceklerle taşınmasıyla oluşur. Bu olayda yaban arıların rolü de oldukça önemlidir. Bunların meyveleri ısırarak oluşturdukları yaralar fungus için giriş kapısı hazırlar, ayrıca vücutları ile de konidileri taşırlar. Sporların taşınmasında bal arıları da rol oynar. Yalnız bunlar meyveleri ısırarak yaralar açamaz. Bu nedenle bunların meyve Monilia hastalığının yayılmasındaki rollerinin büyük olmasına olanak yoktur. Yalnız çiçekten çiçeğe hastalık sporlarının yayılma konusu olduğu ayva Monilia’sın da bal arılarının rolü daha büyüktür.
Meyve Monilia’sının diğer bir şekli de fungus meyveyi infekte ettikten sonra kabuğu delerek dışarı çıkmaz, yalnızca etkisi ile meyve rengini değiştirir. Özellikle depolarda korkulan bu form “siyah çürüklük” olarak isimlendirilir ve genellikle elmalarda görülür.