AnasayfaBAKTERİYEL HASTALIKLARFitopatolojiGenel bitki hastalıklarıSebze Bitkileri

Marulda Bakteriyel Hastalıklar

Marullarda önemli olan 5 adet bakteriyel hastalık etmeni bulunmaktadır. Bunları sırasıyla inceleyelim;

Parlak leke hastalığı (Pseudomonas cichorii)

Birleşik devletlerin yaklaşık tüm alanlarında ve Avrupa’da görülür. Genellikle marul, hindiba ve kabağı, diğer bitkiler, suni inkulasyonu içeren enfekte olmuş diğer curiciferler, cucurbitler, patates, domates, biber, bezelye, yer fıstığı, şekerpancarı ve soğan izler. Havuç çürüklüğüne neden olmaz.

İnce marullar ve hindiba yaprakları üzerinde birçok sarıdan kahverengiye küçük yuvarlak lekeler ilk olarak ortaya çıkar. Hızlıca büyür, birleşir ve köşeli yada düzensiz hale gelir. Bakteriyel yaprak lekelerinde nadiren tipik sarı hale bulunur. Enfekteli alanlar muhtemelen yaprak kenarların daha fazla damarlar boyunca görülür. Ölü alanlar nemli ve yumuşak olarak görülür. Fakat asla diğer organizmalar etkilemedikçe yumuşa çürüklüğe dönüşmez. Yapraklar rutubetli olduğu zaman hastalanmış dokular kademeli olarak yeşilimsiden sarımsı siyaha kadar değişir. Kuru havalarda solgun ve kağıtımsı hale gelir. Bakteri kuvvetli patojen değildir. Yapraklardaki tüm doğal açıklıklar yada nadiren suya doymuş yapraklar direkt giriş yerleridir. Hastalık gelişmesini rüzgar sonucu oluşan çatlaklar, afit veya diğer böcek zararları gübre ve ilaç zararları takip eder. Elverişli havalarda lezyonlar inokulasyondan 30 saat sonra ortaya çıkar. Aksi takdirde simptomlar 4-5 günde görülmeyebilir. En dıştaki yaşlı yapraklar genellikle ilk enfekte olurlar. Tam anlamıyla yayılma alanı bilinmez. Bakteri hızlı çarpan yağmur damlaları ile, böceklerle yada transfer edilen fidelerle taşınır. Bakteri toprakta ve muhtemel yabancı ot konukçularında sürdürür. Tohumda yaşayıp yaşamadığı tam olarak bilinmez. Patojen 5-35 ºC arasında gelişir. Optimum 26 ºC ve termal ölüm noktası 53 ºC’dir.

1997’de marulda yeni bir belirti olan verniksi noktalar simptomu Kaliforniya’da tanımlandı. Parlakça, koyu kahverengi sert nekrotik lekeler 1/8 inch (0,3 cm) çapında olması ile karakterize edildi. İnce uzun yapraklar üzerinde ve petiol altında ikinci yada 3. dış yapraklarda meydana gelir. Simptomlar sadece başlar kesilip açıldıktan sonra belli olur. Toprak kökenli yayılan bakteri hemen hemen olgunlaşmak üzere olan başlara yağmurlama sulamayla sıçrayan sudan bulaşır.

Marjinal yaprak yanıklığı (Pseudomonas marginalis)

Avrupa, İngiltere, Hindistan, Güney Amerika ve Birleşik Devletlerde bulundu.

Marul, hindiba, kabak, çin kabağı, salatalık, soğan, patates, fasulye ve bezelyeyi enfekte eder. Brokoli, karnabahar, turp, şalgam, biber, domates yada şekerpancarına zarar vermez. Nadiren havuçta çürüklüğe neden olur.

Çürüme yaprak kenarlarında başlar ve aşağı doğru çoğu kez bütün ince uzun yapraklar sararıncaya kadar ilerler. İlk simptom dokularda solgunluk bunu takiben kahverengileşme yada siyahlaşma ve kuru havalarda açık renkli kağıtımsı yapının gelişmesidir. Bu hastalık genlikle ilk olarak yaşlı yapraklarda görülmez fakat genellikle yaprakları benzer yollarda enfekte eder ve bitkiden tepe kısımdan alt kısma doğru taşınır. Damar içindeki ksilem demetleri yakınındaki benekler renksiz olabilir. Buna rağmen beneklenme tüm bitkileri satılamayacak hale getirebilecek kadar yaygın olabilir. Hava suya doyduğu zaman bakteri gövde içindeki özde koyu zeytinimsi yumuşak çürüklüğe neden olur. Bu aşama pelte çürüklüğü olarak bilinir.

Pseudomonas marginalis’in yaşam çemberi büyük olasılıkla Pseudomonas cichorii ile aynıdır. Yetiştirme sıcaklığı dizisi 6-37 ºC, optimum 27-30 ºC, termal ölüm noktası ise 52 ºC’dir.

Bakteriyel yaprak lekesi  (Xanthomonas campestris pv. vitians)

Maruldan izole edildi ve yabani marul yetiştirilen alanlar Birleşik Devletlerin her tarafında ayrıldı. Düşük sıcaklıkta bitkiler daha hassas duruma gelir. Yaprak lekeleri genellikle yaprak kenarları boyunca V şeklinde solgunluk olarak başlar. Noktalar büyüyünceye kadar ortası kararmış, solgun yeşili renkte kenarlar oluşur. Her ne kadar alanlar nemli görünse de yumuşak hale gelmezler. Kuru hale geldiği zaman ölü alanlar kağıtımsı şekilde görülür. Nemli havaların devam etmesi süresince bakteri ara sıra üst yüzeyde sızıntıya ve zayıf sarımsı parlaklıkta ağarmış baş yapraklara neden olur. Özellikle genç bitkilerde ortadan ikiye bölünmüş alanda zeytin yeşili kısım gelişir ve bütün gövde çürümeye kadar genişleyebilir. Gövdenin incinmesi ilerleyen safha ile bitki solgunluğu, bitki bodurluğu ve yaprak kenarlarında kırmızılaşmaya eşlik eder. Bazen gövde çukurlaşabilir.

Yaşam çemberi tahminen Pseudomonas cichorii’ye benzerse de özellikle birkaç tür bulundu. Kültür ortaminde bakteri 0-35 ºC’de geişir. Optimum 26-28 ºC, termal ölüm noktası 52 ºC’dir.

Pseudomonas viridiflava

Lusyana ve Virjinya’da maruldan izole edildi. Daha sonra Mişigan ve New York’da keşfedildi. Ayrıca Florida’da meydana gelmesi mümkündür. Yapraklar üzerindeki lekeler Pseudomonas cichorii ve Pseudomonas marginalis’in neden olduğu lekelere benzer. Muhtemelen orta damar boyunca gelişip yayılır.

Gövde ve kökler etkilenmez. Yaşlı dış yapraklar genellikle ilk istila olur. Oradan hastalık yukarı ve iç kısımlara doğru yayılır.

Pseudomonas viridiflava’nın hayat çemberi yukarıda bahsedilen üç marul patojeninkine benzer. Organizma 1-35 ºC arasında gelişir. Termal ölüm noktası 49 ºC’dir.

Yumuşak çürüklük (Erwinia carotovora subsp. carotovora)

Nakliye esnasında ortaya çıkan bir hastalık olarak havuçlarda rapor edildi. Bununla beraber Florida’da buzdağı tipi marullarda hızlı solgunluk ve yumuşak çürüklüğe neden olur. Tarlada yumuşak çürüklük 2 safhada meydana gelir.

Baş çürüklüğü “Kaygan Baş” olarak isimlendirilir.

İç gövde çekirdeğindeki yumuşak çürüklük ise “Fıçı Çürüklüğü” veya “Pelte Fıçı” olarak adlandırılır.

Bu hastalık ilk olarak alt yapraklarda ani solgunluk olarak ortaya çıkar; 24 saat içerisinde en dış yapraklarda Sclerotinia sclerotiorum enfeksiyonunun karakteristik özelliği olan tümüyle solma ortaya çıkar. Bunu kaygan çürüklük takip eder. İlk simptomun görülmesinden 48 saat sonra yaprakların ölmesi görülür. Yaprak solgunluğu önce gövdede vasküler renklenme bozukluğu şeklinde ortaya çıkar. Damarlar boyunca genişler ve daha sonrada yaprak lateral damarlarına kademeli olarak yayılır. Daha sonra bütün yumuşak alanlar kırılır ve kafalar sümüksü hale gelir. Bundan sonra jelimsi sümüksü doku meydana gelir ve sekonder simptom oluşur. Buna benzer bir hastalık İngiltere’de sera marullarında rapor edildi.

Mücadelesi

  • Ürün rotasyonu,
  • İyi toprak drenajı,
  • Yüksek su içeriğinden sakınmak,
  • Toprak suyu seviyesini düzenlemek,
  • Damlama ile sulama sistemi yapılmalıdır,
  • Uygun gübreleme,
  • Ürünün pestisit zararından sakınmak,
  • Marulun kuvvetlice yetişmesini sağlamak,
  • Bakteriyel çürüklüğü minimuma indirebilmektedir.
  • Kültürel mücadeleler yapıldığı takdirde kimyasal mücadeleye gerek kalmamaktadır !

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım 🙁

Şükrü Kaynaş

Ne zaman fark edebiliriz acaba ? Zararlılar ve hastalıklar ile mücadele ettiğimizi zannedip, önümüze konulan bir besinin sadece kimyasaldan ibaret kansorejen bir madde olduğunu...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top button

Yazılarımızdan haberdar olmak için
Abone olmak istermisin ?

Kaliteli yazılarımız ve fotoğraflarımızdan ilk sizin haberiniz olsun !

Bitki koruma ailesine katıldığınız için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti sanırım :(